Polikistik over sendromu (PCOS) kadınların yaklaşık % 5’ ini etkileyen, yaygın bir reprodüktif endokrin hastalığıdır. PCOS’ nda yumurtalıklar tarafından aşırı miktarda androjen (testosteron gibi erkelik hormonları) üretilmektedir. PCOS; kısırlığa, düzensiz adetlere ve hirsutizme (aşırı kıl gelişimi) neden olmaktadır. Yakın bir tarihe kadar PCOS, kronik hiperandrojenizm (serum testosteron veya diğer androjenlerin yüksekliği) ve kronik anovülasyon (yumurtlamanın olmaması) ile tanımlanarak sınıflanan bir hastalıktı. Son zamanlarda ise 2003’ teki uluslararası fikir birliği PCOS tanımını genişletmiştir: Şu üç özellikten ikisini gösteren kadınlar için PCOS tanımlanmaktadır: 1- kronik anovülasyon, 2- kronik hiperandrojenizm, 3- ultrasonda yumurtalıkların polikistik görüntüsü (PCO).

PCOS’ lu kadınlarda düzensiz, seyrek adet periyotları, hirsutizm, akne ve/veya kısırlık olabilmektedir. Çoğu PCOS’ lu kadın ultrasonda görülen birçok küçük kistlerle (sıvı dolu saklar) genişlemiş yumurtalıklara sahiptir. Polikistik görünümlü yumurtalıklar normal adet periyotlu kadınların yaklaşık % 20’ sinde de görülmektedir. PCOS’ nun değişken doğası nedeniyle teşhisi klinik, ultrason ve laboratuvar özelliklerine dayanmaktadır.

PCOS’ lu kadınlarda yumurtlama eksikliği endometriyumlarının (rahim duvarı) sürekli östrojene maruz kalması ile sonuçlanır. Bu da endometriyumun aşırı kalınlaşmasına ve şiddetli, düzensiz kanama olmasına yol açar. Yıllar sonra endometriyal kanser ile sonuçlanabilir.

PCOS’ lu kadınlar abdominal obezite, kolesterol anormallikleri, hipertansiyon ve kan şekerini düzenleyen insülin direnci ile karakterize metabolik sendrom açısından yüksek riske sahip olabilmektedirler. PCOS’ lu kadınlar tip 2 diyabet gelişimi ve olası kalp hastalığı açısından yüksek riske sahiptirler.

PCOS’ lu kadınlarda obezite yaygındır. Diyet ve egzersizle sonuçlanan kilo kaybı yumurtlama sıklığını iyileştirmekte, doğurganlığı iyileştirmekte, diyabet riskini azaltmakta ve çoğu PCOS’ lu kadında androjen seviyelerini düşürmektedir ve bu yüzden tedavinin önemli bir parçasıdır. Fiziksel aktiviteyi arttırmak her çeşit kilo verme programı için önemli bir adımdır.

Eğer size PCOS teşhisi konulduysa, tedavi sizin hedeflerinize bağlı olacaktır. Bazı hastalar başlıca doğurganlıkla ilgili olarak endişelere sahiptirler. Bazıları da daha çok adet düzenlenmesi, hirşutizm veya akneyle ilgili endişelere sahiptir. Uzun vadedeki sağlık riskleri nedeniyle PCOS, sizin birincil hedefiniz ne olursa olsun tedavi edilmelidir.

Eğer acil hedefiniz doğurganlıksa, yumurtlama sıklıkla oral olarak uygulanan bir ilaç olan klomifen sitratla uyarılabilmektedir. Metformin gibi vücudunuzun insüline hassasiyetini arttıran ilaç tedavisi daha düzenli yumurtlama sağlayabilmektedir. Gonadotropinler (enjeksiyon formundaki doğurganlık ilaçları) daha basit tedavilere cevap alınamazsa yumurtlamayı uyarmak için kullanılabilmektedir. Gonadotropin tedavisi pahalıdır ve oral tedavilere göre daha fazla yan etkisi ve daha fazla çoğul gebelik şansı vardır.

Eğer doğurganlık ilk endişeniz değilse, hormonal tedaviler PCOS problemlerini geçici olarak düzeltmekte genellikle başarılı olmaktadır. Doğum kontrol hapları hirşutizm ve akneyi azaltmak, adet periyotlarını düzenlemek, endometriyal kanseri önlemek ve gebeliği önlemek için yaygın olarak reçete edilmektedir. Doğum kontrol hapları ile birlikte hirşutizmi iyileştirmek için spironolakton gibi androjen faaliyetini azaltan ilaçlar verilebilmektedir. Elektroliz ve lazer gibi yöntemlerle kılları almak da yardımcı olabilmektedir.

PCOS ile mücadele etmek duygusal olarak zor olabilmektedir. PCOS’ lu kadınlar aşırı kıl gelişimi ve kilo nedeniyle utangaçlık hissedebilmektedirler. PCOS için mevcut tedavileri konuşmak için mümkün olduğunca çabuk hekiminize danışmanız önemlidir.